- MÜLAZEMET
- Devamlı bir işle meşguliyet. * Sımsıkı bir işe bağlılık. * Staj görme. * Gidip gelme
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
mülazemet etmek — 1. devam etmek. 2. staj yapmak. 3. bir işle ilgilenmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜLAHAFE — Mülâzemet, devamlı bir işle meşguliyet. Bir işe bağlılık. * İsrar etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSAFENE — Mülazemet edişmek, devamlı meşgul olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜVADEME — Mülâzemet, uygunluk, muvâfakat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AMED — Sütunlar. * Birşeye devam üzere olma. * Mülâzemet etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CESM — Devam etmek, mülâzemet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZİYE-İ ŞARTİYYE — Man: İki cümleden ibâret, fakat bunlardan birinde olan hüküm diğerinde gösterilen şarta mütevakkıf olan, yâni; aralarında mülâzemet ve irtibat bulunan kaziyedir KAZİYE İ ŞARTİYYE İ MUTTA Man: Mevzu ile mahmulü birer cümle olmakla, birinde bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MURABATA — Düşmanla karşılaşılacak yerlerde gözetip sebatla nöbet beklemek. * Mülâzemet etmek. * Bağlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAFK — (Tafak) Bir işe başlamak, mülâzemet etmek, başlayıp devamda sebat etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLTİZAM — Kendine lâzım kılma. İcrasına cehdettiği şeyi kendi üzerine vâcib kılma. Mülâzemet etme. Gerekli bulma. * Tarafgirlik etme, birinin tarafını tutma. * Onyedinci y.y. dan itibâren devlete gelir getiren kaynaklar, yavaş yavaş belirli bedel… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük